Michio Kaku İstanbul’da Uçan Arabalar nerede?

Medyatik kuramsal fizikçi ve fütürist Michio Kaku,  geçtiğimiz hafta ilk defa Türkiye’de sunum yaptı.  Elektrik – Elektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği’nin Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği AR-GE Proje Pazarı etkinliğinin konuk konuşmacısı olarak çıktı.

Sunuculuğunu metrobüszade Vatan Şaşmaz’ın yaptığı etkinlikte, en iyi ar-ge projelerinin ödülleri verilmeden önce  Michio Kaku’nun konuşması oldukça ilgi gördü.  Konuşmanın teması, “Gelecekte bizi neler bekliyor”du. Sayın Kaku’dan davetlilerin tamamına yakınının mühendis, mühendislik öğrencisi ya da bilişim/teknoloji insanı olduğunu göze alarak daha detaylı bir sunum yapmasını beklerdim. Genele yönelik hazırlanmış jenerik sunumlarından birini yapmış olsa da bu onun ilgiyle dinlenmesini engellemedi tabii ki.

Elbiselerin aynı zamanda insanın  doktorluğunu yapacağı, DNA çiplerine sahip klozetlerin eş zamanlı olarak idrar tahlili yaparak bizi sağlığımız konusunda bizi uyaracağı gibi sağlık konusundaki öngörüleri bir tarafa bırakırsak genel olarak konsept aşamasındaki projeleri bize aktardı.

Bu konsept projelerin çoğu zaten size aşina gelecektir.

Örneğin  otomatik sürücülü otomobil. Aracın GPS konumu üzerinden insansız çalışan otomobil Nevada sokaklarında deneme sürüşünü yapmıştı. Sayın Kaku GPS’in tünellerde ve kapalı otoparklarda çekmediği durumları bize anlatarak moralimizi bozmadı sağ olsun. Otomatik şoförlü araçların neredeyse sıfır kaza oranıyla çalışarak trafik kazalarının sona erdireceğini söylemesiyle neşelenmekle meşguldük zira .

 Artırılmış gerçeklik (augmented reality) uygulamalarının  geleceği sayın Kaku’yu oldukça heyecanlandırıyor olmalı. Üzerinden bu kadar durduğuna göre önümüzdeki 20 yıl içinde geleceğini en sağlam gördüğü konulardan biri sanırım. Önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim sanal gerçeklik içeren  askeri kasklarla  (HUD) olan tecrübelerini paylaştı. Her birinde ayrı birer ip adresi bulunan bu kasklar internet üzerinden tanımlanan dost ve düşman bölgeleri ayrı ayrı renklendirerek askerlere gösteriyor. Michio Kaku’ya göre bu başlıkların yerini kontak lensler alacak. Bu lensler, alış veriş yaparken bir ürüne baktığımız zaman o ürünün bilgilerini ve hangi mağazalarda en ucuzunun bulunduğunu önümüze getirebilecek.

En ileri gelişmelerin tüketim/alışveriş sektöründe olması bizi şaşırtmamalı elbette. Bu yüzden 3D ölçülerimizin yüklü olduğu kredi kartlarımız sayesinde üzerimizde denemeye gerek kalmadan online alışveriş yapacağımızı söylediğinde şaşırmadım ben de. O günler gelse ve ben görebilsem bile yine de elimle tutabildiğim üzeirmde deneyebildiğim kıyafetleri satın almak isterim doğrusu.

Sayın  Kaku’nun bahsettiği gözlüksüz 3D teknolojisi ise seri üretimi yapılıp ticarileştirilmiş durumda çoktan. Robodoc, robolawyer gibi alanındaki sıkça sorulan soruların %99’unu kapsayan robot, avukat vs. robotların olacağından ise şüpheliyim. Bu teknoloji için robota da gerek yok. Bilgisayarlar üzerinden akıllıca dallanmış yapay zeka uygulamalarıyla zaten yapılabilir durumda. Henüz ticarileştirilmemiş olması (bildiğim kadarıyla) ise arama motorunu bilinçli kullanan kişilerin zaten bu tür robotlara ihtiyaç duymaması olabilir. Hatta robot yerine bu hizmetleri akıllı telefonlar verebilecek durumda.

Öngörüler arasındaki “Smart Barbie Doll”, akıllı barbi bebekler için ise pek bir yorum yapamıyorum açıkçası:) Oğlan çocuklarının onların da kıyafetlerini çıkarıp orasını burasını kurcalayacaklarını tahmin edebilmek beni fütürist yapar mı emin değilim:)


Timsahlar ölümsüzdür

En yüksek beklentiler sağlık sektörü konusunda… Steve Jobs’ın ölümüne neden olan Diyafram kanserinden bahsetti Kaku… Pankreas kanserinin gelişmesi 20 yıl sürüyor ve sonra tedavisi olmayan 3 yıllık bir süreçten sonra insanlar ölüyormuş. Aslında pankreas kanserinin tedavisi var ama semptomları son 3 yıllık sürede görüldüğü için, tedavisi mümkün olmayan aşamada tespit edildiği için tıbbi literatürde tedavisi mümkün değil diye geçiyor. Kaku’ya göre gelecekte robotlar karşımıza geçip diyecekler ki; “Sana bir kötü bir de iyi haberim var, pankreas kanseri olmuşsun. Ama üzülme dostum tedavi olmak için daha 20 yılın var!

Michio Kaku ayrıca timsahların ölümsüz olduğunu, ortalama ömürlerinin 70 yıl olarak bilinmesinin sebebi olarak da hayvanat bahçesi görevlilerinin ömürlerinin vefa etmemesinden kaynaklandığını, insanların da timsahlar kadar uzun yaşayabileceğini iddia etti.


Her ne kadar “2012 oldu uçan arabalar nerde lan…!” serzenişinde biri olsam da bugün teknolojiyi etkin kullanan birinin bilim kurgu havasında yaşaması mümkün. Eşyalara sesli komut verebiliyor, eve gelmeden önce kombi, klima gibi eşyalarımıza talimat verebiliyor, haritada arkadaşlarımızın nerede olduğunu görebiliyor, arkadaşlık servislerinden bize en yakın karşı cinsi bulup diyaloğa geçebiliyoruz.  Tabi bu dünyanın bir yerlerinde hala insanların susuzluktan, açlıktan ve basit hastalıklar yüzünden öldüğü gerçeğini değiştirmiyor. Bu yüzden gelecekte karşımıza çıkabilecek teknolojiler seyircileri heyecanlandırsa da onlara sadece şanslı azınlığın sahip olabileceği gerçeğini görmezden gelemedim… O değil de sahi uçan arabalar nerde kaldı? Michio Kaku’nun sunumuna bile giremediğine göre insanoğlu epey bekleyecek.

Yorum bırakın